Hastalıkların en büyük kısmı olan solunum yolları hastalıklarının en önemli sebebi havanın giriş kapısının yanlış olmasıdır. Doğru nefes burundan alınır. Burunun havayı temizleyici, ısıtıcı ve nemlendirici yani tam akciğerlerimizin istediği kalitede havayı sağlama özelliği vardır. Ayrıca burun solunumunun, mukoza altında bulunan akciğer reseptörleri sayesinde solunum kapasitesini geliştirebilme özelliği vardır. Ağız solunumu ise bunların aksine zararlı havayı vücuda alır. Akciğerlerin de gelişmesi ve kapasitesi yeterince gelişmediği için ayrıca havayı daha soğuk ve kuru olarak veya havanın durumuna göre aşırı nemli göndererek kısacası muhteviyatı ve özellikleri ile akciğerleri rahatsız eder. Ayrıca hava mikroplarından arınmadan solunum yoluna girmiş olur. Her hangi bir engellemeyle karşılaşmayan mikro organizmalar enfeksiyon hastalıklarına vücudu o anki bağışıklık sisteminin durumuna göre hastalıklara sebep olur. Vücut ağız solunumu ile aldığı bu havayı iyileştirme çabasına girer ve yukarıya giden kan miktarını havayı ısıtmak ve müdafaası için arttırır. Bilindiği üzere vücut savunmasını ve ısınmasını kan dolaşımı yoluyla yapar. Kanlanması artan dokular ve organlar beslenmeleri artmış olduğundan büyürler ve salgıları da artar. Yani burun mukoza altındaki mukoza bezler fazla katlandıklarından büyüme gösterirler. Geniz eti dediğimiz hadise bu şekilde olur. Adenoid vejetasyon dediğimiz bademciklerin büyümesi yine bu sebepten olur. Gözyaşı ve nazla salgı artar. Yani ağız solunumu yapan insanların bademcikleri büyük ve mukoza hipermetrop nedeniyle geniz etleri büyük olur. Mikroplar kanlanması fazla olan organları severler. Büyümüş bademcikler onlar için özellikle üremeleri için en uygun tarla olacaktır. Bilindiği üzere demir ve şeker mikroorganizmaların üremesi için gerekli maddelerdir. Kanın yapısında da demir vardır ve şeker yine mevcut maddelerdendir. Kanlanması artmış bademciklerde bu maddelerden bol bulunur. Bu da hastalıklar için vücut yönünden dezevantaj bir durumdur. Zaten giriş kapısının direk ağız olması mikropların vücudun sevmediği hava şekliyle ulaşmış olması bunu daha da kolaylaştırır. Böylelikle burun tıkanıklığı oluşur ve zaten burundan alınmayan solunum bu sefer o yoldan neredeyse imkansız hale gelir. Kısaca kullanılmayan burun sizden alınır. Bunun yani sıra sinüsler de dolar. Toplumun neredeyse tamamına yakını yanlış solunum biçimi ağız solunumu yapmaktadır. Sonrasında da çocuk yaşlarında geniz eti ve bademcik ameliyatları ile vücudun kendisini korumak amacıyla büyüttüğü bu koruyucu organlar bu sebeple gereksiz yere alınmaktadır. Bademciklerin büyümüş olmasının nedeni daha geniş yüzeyle gelen havayı teması ile ısıtmak istemesi ve kanın içerisindeki savaşan hücrelerimizle vücudun müdafaayı kuvvetlendirmek amacı gitmesindendir. Bu sebeple KBB doktorlarının başta olmak üzere bu ameliyatları çok yapmak yerine hastalarını bu konuda bilinçlendirerek burun solunumuna teşvik ederek bunu hastalarında öğretmeleri gerekmektedir. Onlarsa çoğunlukla bu işin ticari yönüyle maalesef ilgilendiklerinden midir nedir bu konuda gerekeni yapmamaktadırlar. Mutlak surette burun solunumu kazandırılmalı ve daha sonra gerileme göstermiyorsa nazla mukoza temizliği ile bademcik ameliyatları uygulanmalıdır. Yurdumuzda en çok yapılan ameliyatlar bademciklerin ve geniz etinin alınması ameliyatlardır. Başlangıçta önlem alınarak ve doğru alışkanlık edinilerek korunulması mümkün bu hastalıklar maalesef tedavi aşamasında müdahale edilmesine gerek duyurmaktadır. Solunum biçimi bir alışkanlıktır ve küçük yaşlarda kazanılır. Mutlaka bunun bir ders olarak okutulması gerekiyor diye düşünüyorum. Okullarda bu konuda özel solunum dersleri verilmelidir.
Dr.Mustafa Okçay
Son Yorumlar